Denge Bozuklukları

Genellikle iç kulaktaki denge organının iki taraflı hastalanması sonucu gelişen bu tabloda düşecekmiş hissine mi kapılıyorsunuz. Özellikle orta yaş üzeri grupta sıklıkla karşılaşıyoruz. Dengesiz olunca içinizden ne yapmak gelir? Gidip yatayım dersiniz, çünkü yatınca rahatlarsınız. Uzun süre istirahat ederseniz emin olun ki kalkınca dengesizlik yakınmalarınız ikiye katlanmıştır.

Aslında klinik olarak kendisini belli etmemiş ancak detaylı vestibüler değerlendirmelerle ortaya konabilen dengesizlik sorunları küçük bir etken ile manifest hale dönüşebiliyor. Bu grup hastaların da aktif rehabilitasyon programına alınmasa da elektrofizyolojik testlerle periyodik olarak izlenmeleri ve soruna yol açabilecek nedenlerin tanılanması ve tedavisi gerekir. İç kulak hastalıklarının yanında birçok nörolojik sorun, B12 Vitamini düzeyleri ve benzeri faktörler bu süreçten sorumlu tutulabilir.

Ana denge organımız olan iç kulağın her iki taraftan da beyne eşit sinyal göndermesi gerekir. Tıpkı iki motoru sağlıklı çalışan bir uçakta olduğunu gibi… Nasıl ki motorlardan birinin bozulması veya eksik çalışması durumunda, uçağın havada kalabilmesi için karmaşık sistemlerle kanatlara yön ve motorlara güç dağılımı yapması gerekiyorsa, iç kulaktan birinin beyne fraklı sinyaller göndermesi durumunda beyin kompensasyon mekanizmaları ile süreci üstleniyor ve dengeyi sağlıyor. Bazı özel durumlarda bu mekanizmanın çalışması gecikiyor veya yetersiz kalıyor.

Denge sorunları hemen daima iç kulak denge organı ve uzantılarını etkileyen baş dönmesi ile seyreden hastalıkların tedavisi sonrası sekel kalabilen bozukluklar sonucu ortaya çıkar. Meniere, Vestibüler nörinit gibi hastalıklar sonucu akut durum düzeldikten sonra hastalar dengesizlik yaşayabilir. Denge sorunlarının tanısı ve tedavisi özellik gösterir.

Öncelikle sekel kalan durumun ne kadar ciddi ve geniş kapsamlı olduğu ve hangi organları etkisiz halde bıraktığı saptanır. Takiben de buna yönelik Vestibüler Rehabilitasyon (VR) tedavisine başlanır.

VR ile uyarılar beyne ve denge organlarına bu öğretiyi yeniliyor. Hastaların denge sorunlarından kurtulması, sokağa tek başına çıkabilme güveninin sağlanması, aktif çalışma yaşamına kavuşması çabuklaştırılıyor.

Hastalarımıza yatarak istirahat etmenin aksine hareketli objelerin bol olduğu ortamlarda yürümelerini önermekteyiz. Gözlerin (görmenin) dengenin sağlanmasında ana etken olduğunu belirtmiştik. Mesela bir alışveriş merkezinde yürürken sağlı sollu mağazaların vitrinlerine bakmak, dengesizlik için en iyi tedavi yöntemlerindendir.